Sosyal medyanın en güzel tarafı pazarlama için harika bir mecra oluşturması.
Disney+ Türkiye’ye girince, konu çok hızlı bir şekilde, sosyal medyada da konuşulmaya başlandı.
Lupus Dei @gulmedim hesabı twitter’da “disney plus satın almayan bir ben bir de netflix
Türkive admini kaldık” yazınca, Netflix Türkiye @netflixturkiye hesabı “yoo ben de aldım” diye cevap verdi.
Sosyal medya profesyonelleri bir süre kalakaldılar. Zira bu akıllara “Alka Seltzer” alan banka hesabı gibi yanlışlıkla atılmış bir mesaj mı sorusunu getirdi. Pek de öyle değil. Aslında bu bir pazarlama yöntemi. Üstelik Netflix’in Türkiye’de hitap ettiği eğitimli kesim tarafından “özgüven” olarak geri dönüşü alınacak bir hareket.
Ancak bu tip kampanyalarda dikkat, özen ve sınırı aşmamak çok önemli. Zira Cem Yılmaz’ın bu sohbete girip, “Turkiye de yayına başlayan Disney+ a ve yerli içerik üreten yapımcı,senarist yönetmen, oyuncu, tüm teknik departmanlarda çalışacaklara başarılar dilerim.❤️ Hoşgeldin @disneyplus ….Ben sorun olursa ben buralardayım @netflixturkiye” yazması pek de pozitif sonuçları olmayacak bir aksiyon.
Ben bu konuda mizah tarafından gelen en güzel çabayı, hem konuyu anlamış, hem de hicvi ayarında kullanmış bir çalışma olarak Tahsin Hasoğlu’nun http://twitter.com/tahsinhasoglu/status/1537389247061233665 tweetini çok beğendim. Skeçte, Netflix telefonda konuştuğu kişiye, Disney+ hesabını, Exxen, BluTV, Gain ile birlikte alacaklarını, kendisini de öyle beşerli kullandıklarını söyleyerek anlatıyor. Tahsin Hasoğlu’na resmen sesli güldüm.
Netflix, Disney+ Alacak 5 Kişi Arıyor
